İkinci Dünya Savaşı sırasında Batı medyası Türkiye’ye ilişkin çok sayıda karikatür ve fotoğraf yayımladı. Edward Said’i haklı çıkarırcasına, bu karikatürlerde Batı için Türkiye’nin ne olduğunun bir önemi yoktu, Türkiye’ye ilişkin eldeki kodlamalar tasvirlerin nasıl olması gerektiğini belirleyen şeydi. Said’in cümleleriyle tekrarlarsak, Şarkiyatçılık, “‘Şark’ gibi gerçek bir şeyi dışarıda tutması, lüzumsuz kılması, onun yerine geçmesi sayesinde varlık kazanır” (Şarkitaçılık, sayfa. 31). Dolayısıyla, Şarkiyatçı tasvir Şark’ın birebir temsili değil, Şarkiyatçı’nın Şark üzerine kondurduğu kurgu olup çıkmıştır.
Yıl 1941. Türkiye’de Harem kurumu ortadan kalkalı yıllar geçmiştir. Fakat Batılı bir gazete Türkiye-Almanya ilişkilerine dair çizdiği bir karikatürde bu kurumu Cumhuriyet Türkiye’si ile özdeşleştirmeye devam etmektedir. Von Papen, İsmet İnönü’yü Almanya’nın yanında savaşa girmesi doğrultusunda ikna etmek amacıyla ona bir hediye getirir. Hediye “Kadın”dır. Artı Kadın “Alman nüfuzunu” temsil etmektedir. Fakat daha çarpıcı olan ayrıntı Kadının hemen saçlarının ucuna iliştirilen etikette mevcuttur: “Harem için Zoraki bir Hediye”.